Incidence of atrial fibrillation and its effects on long-term follow-up outcomes in patients undergoing primary percutaneous coronary intervention for ST-elevation myocardial infarction
1Department of Cardiology, İstanbul University-Cerrahpaşa Institude of Cardiology; İstanbul-Turkey
2Republic of Turkey Ministry of Health
Anatol J Cardiol 2021; 9(25): 609-616 DOI: 10.5152/AnatolJCardiol.2021.26020
Full Text PDF

Abstract

Objective: The incidence of atrial fibrillation (AF) in patients with ST segment elevation myocardial infarction (STEMI) varies between 7% and 21%, and most of these studies were in the thrombolytic era. However, the frequency of new-onset AF during the primary percutaneous coronary intervention (PCI) period is still unclear. We aimed to investigate the frequency of new-onset AF and its effects on long-term clinical events in patients undergoing primary PCI.
Materials and Methods: A total of 1,603 patients who were diagnosed with STEMI and underwent primary PCI were included in the study. All the patients were monitored for at least 48 hours after the procedure. The primary endpoint of the study was defined as new-onset AF during hospitalization.
Results: The median follow-up period of our study was 44 months. New-onset AF developed in 85 (6.1%) patients. CHADs-VASc > 2, KILLIP > 2, and left atrial diameter were found to be independent predictors for the development of new-onset AF. In the AF (+) group, the all-cause and in-hospital mortality rates were found to be significantly higher. New-onset AF development in patients with STEMI was detected as an independent predictor of in-hospital mortality.
Conclusion: In the era of primary percutaneous transluminal coronary angioplasty, new-onset AF rates were found to be lower than the literature data. In addition, new-onset AF was found to be a predictor of in-hospital mortality, and deaths occurred mostly in the early period. Therefore, close follow-up of these patients in the early period and re-evaluation in terms of AF burden when the patient becomes stable are important.


ST Elevasyonlu MI Tanısı Alan Ve Primer Pcı Yapılan Hastalarda Hastane İçi Atrial Fibrilasyon Gelişmi Sıklığı Ve Uzun Dönem Takip Sonuçlarına Etkileri
1Istanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Kardiyoloji Enstitüsü
2Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı
The Anatolian Journal of Cardiology 2021; 9(25): 609-616 DOI: 10.5152/AnatolJCardiol.2021.26020

Amaç: ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü (STEMI) olan hastalarda atriyal fibrilasyon (AF) insidansı % 7-21 arasında değişmekte olup bu çalışmaların çoğu trombolitik çağa aittir. Ancak, primer perkütan koroner girişim (PKG) döneminde yeni başlayan AF'nin sıklığı hala belirsizdir. Biz, primer PKG uygulanan hastalarda yeni başlayan AF'nin sıklığını ve uzun dönem klinik olaylar üzerindeki etkilerini araştırmayı amaçladık.
Metod: STEMI tanısı alan ve primer PKG uygulanan toplam 1603 hasta çalışmaya dahil edildi. İşlemden sonra tüm hastalar en az 48 saat monitörize edildi. Çalışmanın birincil sonlanım noktası, hastanede kalış sırasında yeni başlayan AF olarak tanımlandı.
Sonuçlar: Çalışmamızın medyan takip süresi 44 aydı. 85 (% 6.1) hastada yeni başlayan AF gelişti. CHADsVASc >2, Killip >2 ve sol atriyal çapı yeni başlangıçlı AF gelişiminin bağımsız prediktörleri olarak bulundu. AF (+) grubunda, tüm nedenlere bağlı ve hastane içi ölüm oranları anlamlı olarak daha yüksek bulundu. STEMI hastalarında yeni başlayan AF gelişimi, hastane içi mortalitenin bağımsız bir prediktörü olarak tespit edildi.
Varılan Kanı: Primer PTCA çağında, yeni başlayan AF oranlarının literatür verilerinden daha düşük olduğu tespit edildi. Ek olarak, yeni başlayan AF'nin hastane içi mortalitenin bir prediktörü olduğu ve ölümlerin çoğunlukla erken dönemde meydana geldiği saptandı. Bu nedenle bu hastaların erken dönemde yakın takip edilmesi ve hasta stabil hale geldiğinde AF yükü açısından yeniden değerlendirilmesi önem taşımaktadır.