Abstract
Objective: The aim of this study was to prospectively evaluate the effect of percutaneous coronary intervention in the acute period on left ventricular dyssynchrony in ST-segment elevation myocardial infarction patients by using Tissue Synchronization Imaging. Methods: Forty-four ST-segment elevation myocardial infarction (MI) patients (29 male, 15 female), who were admitted within the first 12 hours of chest pain symptoms, were enrolled in the study. According to the localization of MI, the patients were divided into groups as anterior MI (n=26) and inferior MI (n=18). All echocardiography measurements were taken just before percutaneous coronary intervention (PCI) and following PCI at a mean of 3-6 days. They were assessed according to the time to reach the peak systolic velocity, which was calculated by the tissue synchronization imaging method from four pairs of non-apical alternate segments. The difference between the duration to reach the peak systolic velocity in alternate segments was regarded as left ventricle dyssynchrony and the results were compared. Results: In the anterior MI group, basal anterior (p<0.01), mid-anterior segment (p<0.01) and basal septal segment (p<0.01); in the inferior MI group, the basal septal segment (p=0.02), mid-septal segment (p=0.02), and basal and mid-inferior segment (p<0.01) values were significantly lower in the post-PCI measurements when compared to the measurements taken prior to PCI. In both groups, the intraventricular dyssynchrony indices of the basal anterior-basal inferior (p<0.01), mid-anterior-mid-inferior (p<0.01) segments were found to be significantly lower in the post- PCI period when compared to the pre-PCI period. Conclusion: It was found that percutaneous coronary intervention in patients with ST-elevation significantly decreases the degree of LV dyssynchrony in the acute period.
Amaç: ST segment yükselmeli miyokart enfarktüslü (ME) hastalarda doku senkronizasyon görüntüleme yöntemi kullanılarak akut dönemde perkütan koroner girişimin (PKG) sol ventrikül dissenkronisi üzerine olan etkisinin prospektif olarak değerlendirilmesidir. Yöntemler: Çalışmaya göğüs ağrısı başlangıcından sonra ilk 12 saatte başvuran ST segment yükselmesi olan miyokart enfarktüslü 44 hasta alındı. ME lokalizasyonuna göre hastalar anteriyor ME (n=26) ve inferiyor ME (n=18) grubuna ayrıldı. Hastaların tüm ekokardiyografik ölçümleri PKG’den hemen önce ve PKG’i takiben ortalama 3-6 günde ölçüldü. Apikal olmayan dört çift karşılıklı segmentten doku senkronizasyon görüntüleme yöntemiyle hesaplanan pik sistolik velositeye ulaşma zamanları (Ts), karşılıklı segmentlerin pik sistolik velositeye ulaşma zamanları arasındaki fark, sol ventrikül içi dissenkroni olarak kabul edildi ve sonuçlar karşılaştırıldı. Bulgular: Anteriyor ME grubunda, bazal anteriyor segment (p<0,01), mid-anteriyor segment (p<0,01) ve Bazal septal segment (p<0,01); İnferiyor ME grubunda basal septal segment (p=0,02), mid-septal segment (p=0,02), bazal and mid-inferiyor segment (p<0,01) PKG sonrası ölçümlerde PKG öncesi ölçümlere göre anlamlı derecede azalmıştı. Her iki grupta da bazal anteriyor-bazal inferiyor (p<0,01), mid anteriyor-mid inferiyor (p<0,01) segmentlerin intraventriküler dissenkroni indeksleri PKG sonrası dönemde PKG öncesi değerlere göre anlamlı olarak azalmış bulundu. Sonuç: ST segment elevasyonlu hastalarda akut dönemde PKG’nin sol ventrikül dissenkroni derecesini önemli ölçüde azalttığı tespit edildi.