Abstract
Objective: Flow-mediated dilatation (FMD) of brachial artery, renal resistive index (RRI), retina resistive index of central artery (RRICA) and carotid intima-media thickness (IMT) have been used for ultrasound assessment of cardiovascular risk as good surrogate markers of pre-clinical atherosclerosis. We investigated the interrelationship of these four parameters and examined whether an integrated score is a good indicator of atherosclerotic disease in hypertensives. Methods: One-hundred fifty-two consecutive subjects were enrolled in this study between April 2004 and April 2005. Each patient underwent cerebral computed tomography, coronarography, carotid, renal, central retinal and femoral arteries Doppler ultrasonographic evaluation. Statistical analysis was performed using ANOVA, Fisher test, Pearson correlation and stepwise regression analyses. Results: FMD, RRICA, IMT and RRI were significantly correlated with each other. In multiple regression analysis age, pulse pressure, hypertension duration were independently related with the four parameters. Eighty-one findings of total atherosclerotic disease (ADAD were recorded overall (15 cerebrovascular disease, 20 coronary heart disease or myocardial infarction, 22 carotid plaques and 24 low limb plaques). Using an integrated score we were able to divide the population into three scoring bands. In the lowest band we classified 87 patients with 16% of total AD; in the intermediate 40 patients with 30% of total AD, in the highest 25 patients with 54% of total AD. Differences between groups were significant (p<0.05). Conclusion: A potential benefit of these integrated, low-cost and easy-to-detect parameters, is the stratification of patients with atherosclerotic risk. This method may prove useful in discovering those with atherosclerosis in a pre-clinical stage for whom therapy initiated before complications could reduce the risk for a cerebro-cardio-vascular event.
Amaç: Brakiyal arterin akıma bağlı dilatasyonu (ABD), renal rezistif indeks (RRI), santral arterin retina rezistif indeksi (SARRİ) ve karotis intima-medya kalınlığı (IMK) pre-klinik aterosklerozun iyi bir temsili belirleyicisi olarak kardiyovasküler riskin ultrasonla değerlendirilmesinde kullanıldı. Bu dört parametrenin karşılıklı ilişkilerini araştırdık ve integre skorlamanın hipertansiflerde aterosklerotik hastalığın iyi bir indikatörü olup olmadığını inceledik. Yöntemler: Yüz elli iki ardışık kişi Nisan 2004 ile Nisan 2006 arasında bu çalışmaya alındı. Her hastaya bilgisayarlı beyin tomografisi, koroner arter anjiyografisi, karotis, renal, santral retinal ve femoral arter Doppler ultrasonografi değerlendirilmesi yapıldı. İstatistiksel analizde ANOVA, Fisher test, Pearson korelasyon ve adımsal regresyon analizleri kullanıldı. Bulgular: ABD, RRISA, IMK ve RR birbirleri ile önemli paralellik gösterdi. Multipl regresyon analizinde yaş, nabız basıncı, hipertansiyon süresi dört parametre ile bağımsız olarak ilişkiliydi. Total aterosklerotik hastalığın (AH) 81’i (15 serebro vasküler hastalık, 20 koroner kalp hastalığı ya da miyokard infarktüsü, 22 karotis plağı ve 24 alt ekstremite plağı) ayrıntısı ile kaydedildi. İntegre skorlama kullanarak toplumu üç skorlama bandına bölebildik. En düşük bandda total AH’nın %16’sı ile 87 hasta sınıflandırıldı; intermediyette total AH’nın %30’u 40 hasta; total AH’nin %54’ü 25 hasta en yüksek bandda idi. Gruplar arasındaki farklılıklar önemli idi (p<0,05). Sonuç: Bu integre, düşük fiyatlı ve kolay saptanabilen parametrelerin potansiyel yararı aterosklerotik riskli hastaların sınıflandırılabilmesidir. Bu metod komplikasyonlardan önce tedavinin başlatılması ile serebro-kardiyo-vasküler olay riskinin azalması için pre-klinik basamakta aterosklerozun keşfedilmesinde yararlı olabilir.