2Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Dumlupınar University; Kütahya-Turkey
Abstract
Objective: Platelets and inflammatory cells are vital elements of acute coronary syndromes (ACS). Recent studies have shown that the platelet-to-lymphocyte ratio (PLR) is associated with several malignancies; however, there are not enough data in cardiovascular diseases. Therefore, the aim of this study was to explore the association between PLR and in-hospital mortality in patients with ACS.
Methods: We retrospectively collected patients with ACS undergoing coronary angiography. Total and differential leukocyte counts were measured by an automated hematology analyzer.
Results: This study is single-centered and observational. In total, 587 patients with a mean age of 61.8±13.1 years (68.4% male) were enrolled in the study. Patients were divided into 3 tertiles based on PLR levels. In-hospital mortality was significantly higher among patients in the upper PLR tertile when compared with the middle and lower PLR tertile groups [29 (14.8%) vs. 17 (8.7%) and 2 (1.0%); p<0.001]. In the multiple logistic regression analysis, a high level of PLR was an independent predictor of in-hospital mortality, together with age, total leukocyte count, and creatinine. Using a cutoff point of 142, the PLR predicted in-hospital mortality with a sensitivity of 69% and specificity of 63%.
Conclusion: Different from other inflammatory markers and assays, PLR is an inexpensive and readily available biomarker that may be useful for cardiac risk stratification in patients with ACS.
2Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Dumlupınar University; Kütahya-Turkey
Amaç: Trombositler ve enflamatuvar hücreler akut koroner sendromun (AKS) önemli unsurlarıdır. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, platelet lenfosit oranı (PLR) ile çeşitli kanserler arasında ilişkili olduğunu göstermiştir, ancak kardiyovasküler hastalıklarda yeterli veri yoktur. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı PLR ve AKS’lu hastalarda hastane içi mortalite arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.
Yöntemler: Bu bir tek merkezli, gözlemsel bir çalışmadır. Geriye dönük olarak koroner anjiyografi yapılan AKS’li hastalar toplandı. Toplam ve diferansiyel lökosit sayısı otomatik hematoloji analizörü ile ölçüldü.
Bulgular: Yaş ortalaması 61,8±13,1 yıl olan toplam 587 hasta (%68,4 erkek) çalışmaya alındı. Hastalar PLR düzeylerine göre 3 tertile ayrıldı. Hastane içi mortalite orta ve alt PLR tertil gruplar ile karşılaştırıldığında üst PLR tertil grubunda anlamlı olarak yüksek bulundu (29 (%14,8)’a karşı 17 (%8,7) ve 2 (%1,0) p<0,001). Çok değişkenli analizde, PLR yüksek düzeyde yaş, toplam lökosit sayısı ve kreatinin ile birlikte hastane içi mortalitenin bağımsız belirleyicisi oldu. Kesim değeri 142 kullanıldığında, PLR %69 duyarlılık ve %63 özgüllük ile hastane içi mortaliteyi tahmin etti.
Sonuç: PLR diğer enflamatuvar belirteçler ve tahlillerden farklı olarak ucuz ve kolay ulaşılabilir bir belirteç olduğundan AKS hastalarında kardiyak risk sınıflandırması için yararlı olabilir.