2Clinic of Cardiology, Adana State Hospital, Adana-Turkey
3Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Kafkas University, Kars-Turkey
4Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Balıkesir University, Balıkesir-Turkey
5Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Yüzüncü Yıl University, Van-Turkey
Abstract
Objective: Objective of this study was to investigate the correlation between P wave dispersion and left ventricular diastolic function, which are associated with the increased cardiovascular events in patients with dipper and non-dipper HT. Methods: Eighty sex and age matched patients with dipper and non-dipper HT, and 40 control subject were included in this observational cross-sectional study. P wave dispersion was measured through electrocardiography obtained during the admission. The left ventricule LV ejection fraction was measured using the modified Simpson’s rule by echocardiography. In addition, diastolic parameters including E/A rate, deceleration time (DT) and isovolumetric relaxation time (IVRT) were recorded. Independent samples Bonferroni, Scheffe and Tamhane tests and correlation test (Spearman and Pearson) were used for statistical analysis. Results: P wave dispersion was found to be significantly increased in the non-dipper than in the dipper group (56.0±5.6 vs. 49.1±5.3, p<0.001). Pmax duration was found significantly higher (115.1±5.6 vs. 111.1±5.8, p=0.003) and Pmin duration significantly lower (59.0±5.6 vs. 62.3±5.3, p=0.009) in the non-dippers. Correlation analysis demonstrated presence of moderate but significant correlation between P-wave dispersion and left ventricular mass index (r=0.412, p=0.011), IVRT (r=0.290 p=0.009), DT (r=0.210, p=0.052) and interventricular septum thickness (r=0.230 p=0.04). Conclusion: P wave dispersion and P Max were found to be significantly increased and P min significantly decreased in the non-dipper HT patients compared to the dipper HT patients. P-wave dispersion is associated with left ventricular dysfunction in non-dipper and dipper HT.
2Clinic of Cardiology, Adana State Hospital, Adana-Turkey
3Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Kafkas University, Kars-Turkey
4Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Balıkesir University, Balıkesir-Turkey
5Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Yüzüncü Yıl University, Van-Turkey
Amaç: Bu çalışmanın amacı, dipper ve non-dipper hipertansiyon (HT) bulunan hastalarda kardiyovasküler olaylardaki artışla ilişkili olan P dalga dispersiyonu ile sol ventriküler diyastolik fonksiyon arasındaki ilişkiyi incelemektir. Yöntemler: Dipper ve non-dipper HT olmak üzere 80 yaş ve cinsiyet uyumlu hasta ile 40 sağlıklı kontrol bu gözlemsel enine kesit çalışmasına dahil edilmiştir. P dalga dispersiyonları hastaneye kabul sırasında elektrokardiyografi aracılığıyla ölçülmüştür. Ekokardiyografi ile sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonu modifiye Simpson yöntemi yardımıyla ölçülmüştür. Ayrıca E/A hızı, deselerasyon zamanı (DT) ve izovolümetrik relaksasyon zamanı (IVRT) gibi diyastolik parametreler de kaydedilmiştir. İstatistiksel analizlerde Bonferroni, Scheffe ve Tamhane testleri ve korelasyon testi (Spearman and Pearson) kullanılmıştır. Bulgular: P dalga dispersiyonu non-dipper grupta dipper gruptan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (56,0±5,6'ya karşı 49,1±5,3, p<0,001). Maksimum P dalga süresi non-dipper grupta anlamlı olarak yüksek (115,1±5,6'ya karşı 111,1±5,8, p=0,003), minimum P dalga süresi ise anlamlı olarak düşük bulunmuştur (59,0±5,6'ya karşı 62,3±5,3, p=0,009). Korelasyon analizi P dalga dispersiyonu ile sol ventrikül kitle indeksi (LVMi) (r=0,412, p=0,011), IVRT (r=0,290 p=0,009), DT (r=0,210, p=0,052) ve interventriküler septum (IVS) kalınlığı (r=0,230 p=0,04) arasında orta derecede, ancak anlamlı bir korelasyon bulunduğunu göstermiştir. Sonuç: P dalga dispersiyonu ile maksimum P dalga süresinin non-dipper HT hastalarında dipper HT hastalarına kıyasla anlamlı olarak arttığı, minimum P dalga süresinin ise anlamlı olarak azaldığı bulunmuştur. Non-dipper ve dipper HT hastalarında P dalga dispersiyonu sol ventriküler disfonksiyonla ilişkilidir.