2Department of Biochemistry, Faculty of Medicine, Başkent University; Ankara-Turkey
Abstract
Objective: The aim of this study was to investigate the factors associated with coronary stent restenosis and if there is an association between plasma asymmetric dimethylarginine (ADMA) levels and stent restenosis. Methods: Ninety-one patients, who had a history of coronary bare metal stent implantation due to any cause in the last one year period, were admitted to this observational cross-sectional study. Coronary angiography was performed to all patients and quantitative angiography was used to determine the presence of stent restenosis. Laboratory parameters and angiographic features that contribute to stent restenosis were evaluated. Plasma ADMA levels were measured by using high performance liquid chromatography. Logistic regression analysis was used to determine the independent factors of stent restenosis. Results: Angiographic restenosis was found in 35 patients (38.5%). Stent diameter (p=0.038) and left ventricular ejection fraction (p=0.023) were lower and stent implantation history due to acute coronary syndrome (p=0.029), plasma ADMA level (5.0±1.8x10-4 mmol/L vs. 3.9±1.0x10-4 mmol/L, p=0.001), C-reactive protein concentration (p=0.016), white blood cell count (p=0.044) and stent length (p=0.005) were higher in patients with restenosis. Plasma ADMA level (β=0.536; OR: 1.710; CI: 1.022-2.861; p=0.041), C-reactive protein concentration (β=0.062; OR: 1.064; CI: 1.003-1.129; p=0.041), stent diameter (β=-3.047; OR: 0.048; CI: 0.007-0.313; p=0.002) and length (β=0.165; OR: 1.179; CI: 1.036-1.343; p=0.013) were found to be the independent predictors of stent restenosis in logistic regression analysis. Conclusion: We conclude that plasma ADMA levels may be used as a novel marker for stent restenosis beyond the classic stent restenosis markers.
2Department of Biochemistry, Faculty of Medicine, Başkent University; Ankara-Turkey
Amaç: Bu çalışmanın amacı, koroner stent restenozu ile ilişkili faktörleri ve plazma asimetrik dimetilarjinin (ADMA) seviyesi ile restenoz arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Yöntemler: Son bir yıl içerisinde herhangi bir nedenle koroner çıplak metal stent takılma öyküsü olan doksan bir hasta bu kesitsel-gözlemsel çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalara koroner anjiyografi yapıldı ve stent restenozunun varlığı kantitatif anjiyografi kullanılarak değerlendirildi. Stent restenozu ile ilişkili olabilecek laboratuvar parametreleri ve anjiyografik özellikler incelendi. Plazma ADMA seviyeleri yüksek performanslı sıvı kromatografisi ile ölçüldü. Stent restenozunun bağımsız değişkenleri lojistik regresyon analizi kullanılarak belirlendi. Bulgular: Otuz beş hastada (%38,5) anjiyografik olarak restenoz saptandı. Restenoz gelişmiş hastalarda stent çapı (p=0,038) ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (p=0,023) daha düşük, akut koroner sendrom nedeniyle stent takılma öyküsü (p=0,029), plazma ADMA seviyesi (5,0±1,8 10-4 mmol/L'e karşı 3,9±1,0 10-4 mmol/L, p=0,001), C-reaktif protein konsantrasyonu (p=0,016) ve beyaz küre sayımı (p=0,044) daha yüksek saptandı. Lojistik regresyon analizinde, plazma ADMA seviyesi (β=0,536; OR: 1,710; CI: 1,022-2,861; p=0,041), CRP (β=0,062; OR: 1,064; CI: 1,003-1,129; p=0,041), stent çapı (β=-3,047; OR: 0,048; CI: 0,007-0,313; p=0,002) ve stent boyu (β=0,165; OR: 1,179; CI: 1,036-1,343; p=0,013) stent restenozu için bağımsız belirteçler olarak saptandı. Sonuç: Biz bu çalışmada, klasik stent restenozu belirteçlerinin yanında plazma ADMA seviyesininde stent restenozu için yeni bir belirteç olabileceğini bulduk.