Abstract
Objective: The floating wire technique is a special technique for solving interventional problems in aorta- ostial lesions. There are no long-term data in the literature for the floating wire technique in right aorto-ostial lesions. Methods: One hundred twenty six patients were retrospectively analyzed in this study. All of these patients had a critical right coronary aorto-ostial lesion. The floating wire technique was performed on 64 patients, and the single wire technique was performed on 62 patients. The two groups were compared with each other in terms of lesional and procedural properties. Additionally, 1-year clinical follow-up results were compared between the two groups. Results: There was no significant difference in terms of lesion properties between the groups. In the floating wire group, mean stent length, number of stents, mean procedure time, mean contrast volume, and mean fluoroscopy time were significantly lower than in the single wire group. At 1 year, 1 patient from each group had myocardial infarction, and no mortality was observed. In the floating wire group, the number of patients who experienced angina and the target lesion revascularization rate were both significantly lower than in the single wire group. Conclusion: The floating wire technique in right coronary ostial lesions provides a significant advantage over the single wire technique according to procedural and clinical follow-up results.
Amaç: Yüzen tel tekniği aorta-osteal lezyonlardaki girişimsel problemleri çözmek için kullanılan özel bir tekniktir. Literatürde sağ aorta osteal lezyonlarda tekniğin kullanımı ile ilgili uzun dönem verisi bulunmamaktadır. Yöntemler: Çalışmamızda 126 hastanın verisi retrospektif olarak analiz edilmiştir. Tüm hastalarda kritik sağ koroner aorta-osteal lezyon bulunmaktaydı. 64 hastaya yüzen tel tekniği, 62 hastaya da klasik tek tel tekniği uygulanmıştı. İki grup; lezyon ve işlem özellikleri açısından karşılaştırıldı. Ek olarak 1 yıllık klinik takip sonuçları birbirleri ile karşılaştırıldı. Bulgular: Lezyon özellikleri açısından her iki grup arasında anlamlı bir farklılık saptanmadı. Yüzen tel grubunda ortalama stent uzunluğu, stent sayısı, ortalama işlem zamanı, kullanılan ortalama kontrast madde miktarı ve ortalama floroskopi süresi tek tel grubuna göre anlamlı olarak düşük bulunmuştur. 1 yıllık takipte; her iki gruptan birer hasta myokard enfarktüsü geçirmiş, ölüm gözlenmemiştir. Yüzen tel grubunda, anjinal atak geçiren hasta sayısı ve hedef lezyon revaskülarizasyon oranı tek tel grubuna göre anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Sonuç: Sağ koroner aorta-osteal lezyonlarda yüzen tel tekniği işlemsel ve klinik takip sonuçlarına göre tek tel tekniğine göre anlamlı bir avantaj sağlamaktadır.