2Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, İstanbul-Türkiye
3Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği,, İstanbul-Türkiye
4Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği,, İstanbul-Türkiye
5Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, İstanbul-Türkiye
6Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği,, İstanbul-Türkiye
7Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul-Türkiye
8İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, İstanbul-Türkiye
Abstract
Methods: The study was designed as an observational cross-sectional controlled study. One hundred consecutive patients with dilated ascending aorta and 50 consecutive controls with normal ascending aorta diameter were selected for the study by comprehensive transthoracic echocardiography (TTE). The aortic dilatation group was divided into two subgroups, according to the literature as the ectasia group (3.8-4.3 cm, 53 patients, 24 male and 29 female, mean age: 62.9±10.9 years) and the aneurysm group (≥4.4 cm, 47 patients, 18 male and 29 female, mean age: 65.5±11.1 years). The control group consisted of patients demonstrating no ascending aorta dilatation (≤3.7 cm, 50 patients, 24 male and 26 female, mean age: 62.7±9.2 years). ANOVA, Mann-Whitney U test, Pearson’s correlation analysis, multivariate logistic regression analysis, and receiver-operator curve analysis were used for statistical analysis. Results: Regarding the comparison of laboratory parameters between the patient and control groups, serum gamma-glutamyltransferase (GGT) levels were found to be statistically significantly higher in both of the aortic dilatation subgroups than in the control group (p<0.001). In the correlation analysis between the ascending aorta diameter and GGT, a statistically significant positive correlation was found (r=0.282, p<0.001). The multivariate regression analysis revealed a significant relationship between GGT and the proximal ascending aorta diameter (β=0.131, odds ratio: 1.140, 95% CI: 1.060-1.225, p<0.001). Conclusion: GGT as a marker of oxidative stress may play a role in the pathogenesis of aneurysm of the ascending aorta.
2Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, İstanbul-Türkiye
3Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği,, İstanbul-Türkiye
4Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği,, İstanbul-Türkiye
5Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, İstanbul-Türkiye
6Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği,, İstanbul-Türkiye
7Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul-Türkiye
8İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, İstanbul-Türkiye
Amaç: Çıkan aort dilatasyonu olan hastalarda oksidatif stres artışının indirekt bir göstergesi olarak serum gamma-glutamiltransferaz (GGT) düzeyinin değerlendirilmesidir. Yöntemler: Çalışmamız bir gözlemsel kesitsel controllü çalışma olarak tasarlandı. Transtorasik echocardiography (TTE) ile detaylı değerlendirme yapılarak 100 proksimal çıkan aort dilatasyonu olan ardışık hasta ile, 50 ardışık seçilen normal çıkan aort boyutlarına sahip control grubu alındı. Aort dilatasyonu grubu literatüre göre ektazi grubu (3,8-4,3 cm, 53 hasta, 24 erkek ve 29 bayan, ortalama yaş; 62,9±10,9) ve anevrizma grubu olmak üzere (≥4,4 cm, 47 hasta, 18 erkek ve 29 bayan, ortalama yaş; 65,5±11,1) 2 alt gruba ayrıldı. Kontrol grubu çıkan aort dilatasyonu saptanmayan (≤3,7 cm, 50 hasta, 24 erkek ve 26 bayan, ortalama yaş; 62,7±9,2) hastalardan oluşturuldu. İstatistiksel analizlerde ANOVA, Mann-Whitney U test, Pearson korelasyon analizi, çoklu değişkenli lojistik regresyon analizi ve “receiver-operator curve” analizi kullanıldı. Bulgular: Hasta grubu ile kontrol grubu arasında laboratuvar parametreleri karşılaştırıldığında, serum gamma-glutamiltransferaz (GGT) düzeyi aort dilatasyonu grubunun ikisinde de kontrol grubuna göre istatistiksel anlamlı olarak yüksekti (p<0,001). Ayrıca yapılan korelasyon analizinde çıkan aort çapı ile GGT arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif ilişki saptandı (r=0,282, p<0,001). Çoklu değişkenli regresyon analizi sonucunda GGT ile proksimal çıkan aort genişliği arasında anlamlı ilişki saptandı (β=0,131, odds ratio: 1,140, %95 CI: 1,060-1,225, p<0,001). Sonuç: GGT oksidatif stres belirteci olarak çıkan aort anevrizması patogenezinde rol oynuyor olabilir.