2Clinic of Cardiology, Atatürk Education and Research Hospital, Ankara-Turkey
Abstract
Objective: Mean platelet volume (MPV), one of the indices of platelet reactivity has been shown to be related to impaired angiographic reperfusion in ST-segment elevation myocardial infarction (STEMI) patients treated with primary angioplasty or thrombolytics. However data regarding MPV and its association with ST-segment resolution; an indicator of epicardial and tissue level reperfusion in the setting of STEMI are limited. In this study, we aimed to investigate whether MPV on admission is associated with ST-segment resolution in STEMI patients treated with thrombolytics. Methods: We retrospectively evaluated 232 consecutive patients with a diagnosis of first STEMI who were administered thrombolytic therapy within 12 hours of onset of chest pain. ST segment resolution based on baseline and 90 minute electrocardiographies were measured. Patients were grouped into two as with <50% and ≥50% ST-segment resolution. Admission MPV was measured and compared between two groups. Results: Admission MPV was higher in patients with <50% ST-segment resolution than patients with ≥50% ST-segment resolution (9.9±1.3 fL vs. 8.5±1.1 fL respectively, p<0.001). The receiver operating characteristic analysis yielded a cut-off value of 9.3 fL to predict ST-segment resolution, with sensivity and specifity being 66.7% and 77.9%, respectively. In-hospital mortality rate was high in patients with <50% ST -segment resolution (p=0.002). Conclusion: High MPV on admission in STEMI patients treated with thrombolytics is associated with impaired ST segment resolution.
2Clinic of Cardiology, Atatürk Education and Research Hospital, Ankara-Turkey
Amaç: Trombosit aktivasyonunun göstergelerinden biri olan ortalama trombosit hacmi, primer anjiyoplasti veya trombolitik ajanlarla tedavi edilen ST yükselmeli miyokart enfarktüsü hastalarında yetersiz anjiyografik reperfüzyon ile ilişkili bulunmuştur. Fakat ortalama trombosit hacminin hem epikardiyal hem de doku seviyesindeki reperfüzyonun belirteci olan ST-segment rezolüsyonu ile olan ilişkisini inceleyen veriler sınırlıdır. Biz bu çalışmada, trombolitik ajanlarla tedavi edilen ST yükselmeli miyokart enfarktüsü hastalarında başvuru sırasındaki ortalama trombosit hacminin ST-segment rezolüsyonu ile ilişkili olup olmadığını araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Göğüs ağrısının ilk oniki saati içinde başvuran, ilk defa ST yükselmeli miyokart enfarktüsü tanısı alan ve trombolitik tedavi verilen 232 hasta retrospektif olarak incelendi. ST segment rezolüsyonu başvuru ve 90. dakika elektrokardiyografileri baz alınarak hesaplandı. Hastalar ST-segment rezolüsyonlarına göre %50’den az veya %50 ve daha fazla olmak üzere iki gruba ayrıldı. İki grup arasında başvusu sırasındaki ortalama trombosit hacimleri karşılaştırıldı. Bulgular: Trombolitik tedavi sonrası ST-segment rezolüsyonun %50’den az saptandığı grupta ortalama trombosit hacmi daha yüksek bulundu (9,9±1,3 fl- 8,5±1,1 fl p<0,001). ROC analizinde ortalama trombosit hacminin yetersiz ST segment rezolüsyonunu öngörmedeki kesim değeri %66,7 duyarlılık ve %77,9 özgüllük ile 9,3 fL bulundu. Hastane içi ölüm oranı, ST-segment rezolüsyonu %50’den az olan grupta daha fazla bulundu (p=0,002). Sonuç: Trombolitik ajanlarla tedavi edilen ST yükselmeli miyokart enfarktüsü hastalarında başvuru sırasındaki yüksek ortalama trombosit hacmi yetersiz ST-segment rezolüsyonu ile ilişkilidir.