2Clinic of Cardiology, Ankara Güven Hospital; Ankara-Turkey
3Department of Statistics, Faculty of Arts and Sciences, Ufuk University; Ankara-Turkey
Abstract
Objective: Epicardial adipose tissue (EAT) is associated with the presence, severity and extent of atherosclerotic coronary artery disease (CAD) in addition to subclinical atherosclerosis. We investigated if EAT thickness is related to acute myocardial infarction in patients with CAD. We also searched for the association between EAT thickness and objective coronary flow and myocardial perfusion parameters such as Thrombolysis in Myocardial Infarction Frame count (TFC) and myocardial blush grade (MBG).
Methods: Two-hundred consecutive patients with stable angina pectoris or acute coronary syndrome who were admitted to Ufuk University Faculty of Medicine, Dr Rıdvan Ege Hospital cardiology department were included in this observational, cross-sectional study. EAT thickness was evaluated by conventional transthoracic echocardiography. Coronary angiography was performed to determine the coronary involvement and perfusion.
Results: Mean EAT thicknesses were 5.4±1.9 mm, 6.3±1.8 mm, and 8.5±1.4 mm in the stable angina pectoris (SAP), unstable angina pectoris (USAP) and acute myocardial infarction groups, respectively (p<0.001). With increasing EAT thickness, TFC increases whereas mean MBG values decrease (for EAT thickness <5 mm, 5-7 mm, >7 mm; mean TFC: 21.6±2.2, 25.3±3.3 and 35.2±7.7; and MBG values: 2.98±0.14, 2.83±0.57 and 1.7±1.16, respectively; both p<0.001). Cut-off EAT value to predict AMI was identified as 7.8 mm (ROC analysis AUC: 0.876; p<0.001, 95% CI: 0.822-0.927). Sensitivity and specificity of EAT cut-off value 7.8 mm to predict AMI were 81.8% and 82.5% respectively.
Conclusion: Increased EAT is associated with AMI and it may prove beneficial for choosing patients who would need more aggressive approach in terms of risk reduction using echocardiography which is a relatively cheap and readily available tool as a follow-up parameter.
2Clinic of Cardiology, Ankara Güven Hospital; Ankara-Turkey
3Department of Statistics, Faculty of Arts and Sciences, Ufuk University; Ankara-Turkey
Amaç: Epikardiyal adipoz doku (EAD), subklinik ateroskleroz ve aşikar koroner arter hastalığı (KAH) varlığı, ciddiyeti, yaygınlığı ile ilişkili olduğu gösterilmiş, endokrin ve parakrin etkilere sahip özelleşmiş bir dokudur. Bu çalışmada, KAH olan bireylerde akut miyokart enfarktüsü ile EAD arasında ilişki olup olmadığı ve EAD kalınlığı ile koroner kan akımının objektif göstergesi olan TIMI pencere sayısı (TFC) ve miyokardiyal perfüzyonu gösteren miyokardiyal yıkanma skoru (MBG) arasındaki korelasyon incelenmektedir.
Yöntemler: Bu çalışma gözlemsel ve kesitsel nitelikte olup, Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dr. Rıdvan Ege Hastanesi kardiyoloji departmanına kararlı angina pektoris (SAP) veya akut koroner sendrom nedeniyle başvurup koroner anjiyografi yapılması kararı verilen 200 ardışık hasta dahil edilmiştir. EAD kalınlığı transtorasik ekokardiyografi ile ölçülmüştür. Epikardiyal koroner kan akımı ve miyokardiyal perfüzyonun değerlendirilmesi için femoral yol kullanılarak koroner anjiyografi yapılmıştır.
Bulgular: Ortalama EAD kalınlığı SAP, kararsız angina pektoris (USAP) ve akut miyokart enfarktüsü (AMI) gruplarında sırasıyla 5,4±1,9 mm, 6,3±1,8 mm, ve 8,5±1,4 mm olarak saptandı (p<0,001). EAD kalınlıklarındaki artışa paralel olarak, TFC değerleri artmakta, ancak MBG değerleri daha düşük saptanmaktadır (EAD kalınlığı <5 mm, 5-7 mm, >7 mm için; ortalama TFC değerleri sırasıyla: 21,6±2,2, 25,3±3,3 ve 35,2±7,7; ve ortalama MBG değerleri sırasıyla: 2,98±0,14, 2,83±0,57 ve 1,7±1,16, her ikisi için p<0,001). ROC analizinde AMI için saptanan EAD kesim değeri 7,8 mm dir (EAA: 0,876; p<0,001, %95 CI: 0,822-0,927) ve öngördürücü olması bakımından %81,8 sensitif ve %82,5 spesifik olarak bulunmuştur.
Sonuç: EAD kalınlığındaki artış, AMI ile ilişkilidir. EAD kalınlığının kolay ulaşılabilir ve ucuz bir yöntem olan ekokardiyografi ile takip edilmesi, risk belirleme açısından daha agresif yaklaşım gerektirebilecek koroner arter hastalarının seçilmesinde yardımcı bir parametre olarak takipte kullanılabilir.