Does the surgical technique used in the orthotopic heart transplant affect the results regarding the rhythm?
1Özel Göztepe Şafak Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği İstanbul-Türkiye
2Clinic of Cardiovascular Surgery, Derince Education and Research Hospital, Kocaeli
3Clinic of Cardiovascular Surgery, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Education and Research Hospital, İstanbul
4Department of Cardiovascular Surgery, Koşuyolu Heart and Research Hospital, İstanbul
5Cardiovascular Surgery Center, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Education and Research Hospital, İstanbul
Anatol J Cardiol 2012; 12(3): 255-260 PubMed ID: 22381926 DOI: 10.5152/akd.2012.070
Full Text PDF

Abstract

Objective: The aim of this study was to compare the requirement for temporary and permanent pacemaker insertion and the incidence of the problems regarding the rhythm following heart transplantation with the bicaval or biatrial technique in the early postoperative period. Methods: Sixty-one patients underwent orthotopic heart transplantation between the dates of September 1989 and December 2008 in our clin- ics were included to the study. The study was designed as retrospective analysis, and all data were collected from hospital records. The transplantation was performed by using standard biatrial method in 28 of the patients, by using bicaval anastomosis method in 33 of the patients. Statistical analyses were performed using Chi-square, Fischer’s exact and Mann-Whitney U tests. Predictors of temporary and permanent pacemaker insertion were analyzed using logistic regression analysis. Results: In the biatrial group, the temporary pacemaker requirement (p<0.05), left bundle branch block (LBBB) (p<0.01) and atrioventricular block (AV block) (p<0.05) were observed statistically significantly more than in bicaval anastomosis group. In addition, in the biatrial group, one patient needed implantation of permanent pacemaker and one patient-implantable cardioverter defibrillator. On the postoperative echocardiographic evaluation, in the patients operated with the bicaval technique, the tricuspid (p<0.01) and mitral insufficiency (p<0.01) were observed signifi- cantly less. In the logistic regression analysis, hypertension (OR: 1.053, 95% CI: 1.019-1.176, p<0.05), donor age (OR: 1.016, 95% CI: 1.023-1.038, p<0.05) and application of the operation with the biatrial technique (OR: 10.287, 95% CI: 1.298-91.278, p<0.01) were determined as the risk factors requiring the temporary pacemaker usage. In the bicaval group, arrhythmia (ventricular and atrial premature beats) and atrioventricular valve insufficiency were observed less, the rhythm returned to normal in an earlier period. Conclusion: Biatrial surgical technique, donor age and hypertension were determined as significant predictors of temporary pacemaker inser- tion in the orthotopic heart transplantation. Atrioventricular block, left bundle branch block, and arrhythmia frequency was significantly less in the bicaval group. In terms of factors affecting morbidity, the bicaval technical results were found superior than biatrial technique.


Ortotopik kalp naklinde kullanılan cerrahi teknik ritm ile ilgili sonuçları etkiler mi?
1Özel Göztepe Şafak Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği İstanbul-Türkiye
2Clinic of Cardiovascular Surgery, Derince Education and Research Hospital, Kocaeli
3Clinic of Cardiovascular Surgery, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Education and Research Hospital, İstanbul
4Department of Cardiovascular Surgery, Koşuyolu Heart and Research Hospital, İstanbul
5Cardiovascular Surgery Center, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Education and Research Hospital, İstanbul
The Anatolian Journal of Cardiology 2012; 12(3): 255-260 DOI: 10.5152/akd.2012.070 PMID: 22381926

Amaç: Bu çalışmanın amacı, bikaval ya da biatrial teknik ile kalp naklini takiben kalıcı ve geçici kalp pili gereksinimi ve ritim ile ilgili problemlerin sıklığını karşılaştırmaktır. Yöntemler: Kliniğimizde Eylül 1989 ile Aralık 2008 yılları arasında ortotopik kalp nakli yapılan 61 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu çalışma retros- pektif analiz olarak dizayn edildi ve hastalara ait veriler hastane kayıtlarından toplandı. Hastaların 28’ine standart biatriyal, 33’üne bikaval anastomoz tekniği kullanılarak nakil yapıldı. İstatistiksel analiz χ2, Fischer’s exact ve Mann-Whitney U testleri ile yapıldı. Geçici ve kalıcı pace- maker için prediktörler lojistik regresyon analiz ile incelendi. Bulgular: Biatriyal grupta geçici pacemaker gereksinimi (p<0.05), sol dal bloğu (LBBB) (p<0.01) ve atriyoventriküler blok (p<0.05) istatistiksel olarak anlamlı oranda daha fazla olduğu görüldü. Ayrıca biatriyal grupta 1 hastanın kalıcı pacemaker ve 1 hastanın takılabilen kardiyoverter defibrilatöre ihtiyacı oldu. Postoperatif ekokardiyografik değerlendirmede bikaval teknikle opere edilen hastalarda, triküspit (p<0.01) ve mitral yetmezliği (p<0.01) anlamlı olarak daha az gözlemlendi. Tek değişkenli analizde, hipertansiyon (OR: 1.053, %95 GA: 1.019-1.176, p<0.05), donör yaşı (OR: 1.016, %95 GA: 1.023-1.038, p<0.05) ve biatriyal cerrahi teknik uygulanması (OR: 10.287, %95 GA: 1.298-91.278, p<0.01) geçici pace gereksinimi için risk faktörleri olarak tespit edildi. Bu hastalarda, aritmi (ventriküler ve atriyal erken vurular) ve atriyoventriküler kapak yetmez- liği daha az gözlendi, ritm daha erken sürede normale döndü. Sonuç: Ortotopik kalp naklinde biatriyal cerrahi teknik, donör yaşı ve hipertansiyon geçici pacemaker gereksinimi için önemli belirleyiciler olarak tespit edildi. Atriyoventriküler blok, sol dal bloğu ve aritmi sıklığı bikaval grupta anlamlı olarak daha az görüldü. Morbiditeyi etkileyen bu faktör- ler bakımından bikaval teknik sonuçları biatriyal teknikten üstün bulundu.