Association between oxidative stress index and post-CPR early mortality in cardiac arrest patients: A prospective observational study
1Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Cumhuriyet University; Sivas-Turkey
2Department of Emergency, Faculty of Medicine, Bezmialem Vakıf University; İstanbul-Turkey
3Department of Biochemistry, Faculty of Medicine, Cumhuriyet University; Sivas-Turkey
Anatol J Cardiol 2015; 15(9): 737-743 PubMed ID: 25592095 PMCID: 5368483 DOI: 10.5152/akd.2014.5719
Full Text PDF

Abstract

Objective: Cardiopulmonary resuscitation (CPR) is a series of lifesaving actions that improve the chance of survival following cardiac arrest (CA). Many clinical and laboratory parameters, such as the presence of asystole, out-of-hospital CPR, and duration of cardiac arrest, are associated with failed CPR in patients with CA. Asystole is a state of no cardiac electrical activity, along with the absence of contractions of the myocardium and absence of cardiac output. Oxidative stress index (OSI), which is the ratio of total oxidative status to total antioxidant status, increases by ischemia-reperfusion injury. We investigated whether OSI levels in patients with CA could predict early mortality after CPR. Methods: This study has a prospective observational cohort design. Five patients with a history of cancer, four patients who developed hemolysis in their blood, six patients who were transferred to our hospital from other hospitals, and six patients in whom blood samples for OSI could not be stored properly were excluded. Finally, a total of 90 in-hospital or out-of-hospital CA patients and 40 age- and sex-matched healthy volunteers as the control group were evaluated prospectively. The patients were classified according to the CPR response into a successful group (n=46) and a failed group (n=44). Comparisons between groups were performed using one-way ANOVA with post hoc analysis by Tukey’s HSD or independent samples t-test and the Kruskal-Wallis tests or Mann- Whitney U test for normally and abnormally distributed data, respectively. Also, we used chi-square test, Spearman’s correlation test, univariate and multible logistic regression analyses, and receiver operator characteristic curve analysis. Results: OSI was 3.0±4.0, 5.6±4.3, and 8.7±3.8 in the control group, the successful CPR group, and the failed CPR group, respectively (p<0.001 for the 2 comparisons). OSI on admission, ischemia-modified albumin, presence of asystole, mean duration of cardiac arrest, out-of-hospital CPR, pH, and potassium and sodium levels were found to have prognostic significance in the univariate analysis. In the multivariate logistic regression model, OSI on admission (OR=1.325, p=0.003), ischemia-modified albumin (OR=1.008, p=0.005), presence of asystole (OR=13.576, p<0.001), and sodium level (OR=1.132, p=0.029) remained associated with an increased risk of early mortality. In addition, the optimal cut-off value of OSI to predict post-CPR mortality was measured as >6.02, with 84.1% sensitivity and 76.1% specificity. Conclusion: Elevated OSI levels can predict failed CPR in CA patients.


Kardiyak arrest hastalarında oksidatif stres indeksi ve KPR sonrası erken mortalite arasındaki ilişki: İleriye dönük gözlemsel çalışma
1Department of Cardiology, Faculty of Medicine, Cumhuriyet University; Sivas-Turkey
2Department of Emergency, Faculty of Medicine, Bezmialem Vakıf University; İstanbul-Turkey
3Department of Biochemistry, Faculty of Medicine, Cumhuriyet University; Sivas-Turkey
The Anatolian Journal of Cardiology 2015; 15(9): 737-743 DOI: 10.5152/akd.2014.5719 PMID: 25592095

Giriş: Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR), kardiyak arrest (KA) sonrası hayatta kalma şansını artıran hayat kurtarıcı eylemler dizisidir. Asistol, miyokart kontraksiyonu ve kardiyak output yokluğunda kardiyak elektriksel aktivitenin olmaması durumudur. Asistol mevcudiyeti, hastane dışında KPR ve KA süresi gibi birçok klinik ve laboratuvar parametresi KA hastalarında başarısız KPR ile ilişkilidir. Toplam oksidatif durum ile toplam antioksidan durumun oranından ibaret olan oksidatif stres indeksi (OSİ) iskemi reperfüzyon hasarı ile artmaktadır. Biz OSİ düzeylerinin KPR sonrası erken mortaliteyi predikte edip edemeyeceğini araştırdık. Yöntemler: Bu çalışma prospektif gözlemsel bir tasarıma sahiptir. Kanser öyküsü olan 5 hasta, kanlarında hemoliz gelişen 4 hasta, diğer hastanelerden transfer edilen 6 hasta ve kanlarında OSİ düzeyi çalışılamayan 6 hasta çalışma dışı bırakıldı. Sonunda, hastane içinde veya dışında KA geçiren toplam 90 hasta ile yaş ve cinsiyet olarak eşleştirilmiş kontrol grubunu oluşturan 40 sağlıklı gönüllü ileri dönük olarak değerlendirildi. Hastalar KPR’ye cevaba göre başarılı (n: 46) ve başarısız (n: 44) olarak 2 gruba sınıflandırıldı.. Bulgular: OSİ düzeyleri kontrol grubu, başarılı KPR grubu ve başarısız KPR grubunda sırasıyla 3,0±4,0, 5,6±4,3 and 8,7±3,8 olarak ölçüldü (ikili karşılaştırmalarda p<0,001). Başlangıçtaki OSİ düzeyi, iskemi modifiye albümin düzeyi, asistol mevcudiyeti, kardiyak arrestin süresi, hastane dışında CPR yapılması, pH, potasyum ve sodyum düzeylerinin tek değişkenli analizde prognostik değere sahip olduğu gözlendi. Çok değişkenli logistik regresyon modelinde, OSİ (OR=1,325, p=0,003), iskemi modifiye albumin (OR=1,008, p=0,005), asistol mevcudiyeti (OR=13,576, p<0,001) and sodyum düzeylerinin (OR=1,132, p=0,029) erken mortalite ile ilişkili olduğu saptandı. Ek olarak, OSİ’nin KPR sonrası mortaliteyi predikte eden optimal kesim noktasının %84,1 duyarlılık, %76,1 özgüllük ile >6,2 olduğu gözlendi. Sonuç: Artan OSİ düzeyleri KA hastalarında KPR sonrası erken mortaliteyi öngörür.