2Department of Cardiology, the 1st Affiliated Hospital of Anhui Medical University; Hefei Anhui Province-China
Abstract
Objective: Dysfunction of cardiac autonomic nerve system is considered as one of risk factors for coronary atherosclerotic heart disease. Heart rate variability (HRV) has been used to study the correlation between damage of coronary artery and dysfunction of autonomic nervous system. We hypothesize the correlation between damage of coronary artery and dysfunction of autonomic nervous system by HRV among subjects with stable angina.
Methods: A 236 subjects who diagnosed as stable angina pectoris by elective coronary angiography, were divided into two groups by Gensini score system (GS): GS?32 (GS1) and GS2>32 (GS2). Subgroups were divided based on location of stenosis lesions and the number of coronary artery disease. 86 subjects suspicious with stable angina pectoris with normal coronary angiography were selected as the control group. All subjects were received 24-hour ambulatory electrocardiogram and the result of time-domain HRV was analyzed (SDNN, SDANN, SDNNind, RMSSD, PNN50).
Results: Compared with control group, SDNN, SDNNind and RMSSD lower in GS1, and SDNN, SDANN, SDNNind, RMSSD, PNN50 lower in GS2; ccompared with GS1, SDNN was lower in GS2. Compared with control group, SDNN in one-vessel, SDNN, SDANN in two-vessel diseased and in three-vessel diseased were lower, and compared with two-vessel diseased, SDNN, SDANN lower in three-vessel diseased. Compared with right-coronary artery diseased, SDNN and SDANN in left-coronary artery diseased group were lower, while compared with lesions in left circumflex, SDNN in lesions in left anterior descending artery lower.
Conclusion: HRV may be play a crucial role in estimating the correlation between damage of coronary artery and dysfunction of autonomic nerve system.
2Department of Cardiology, the 1st Affiliated Hospital of Anhui Medical University; Hefei Anhui Province-China
Amaç: Kardiyak otonom sinir sistemi disfonksiyonu, koroner aterosklerotik kalp hastalığı için risk faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Kalp hızı değişkenliği (KHD), koroner arter bozukluğu ve otonom sinir sistemi disfonksiyonu arasındaki korelasyonu incelemek için kullanılmaktadır. Stabil anginalılarda, KHD yoluyla koroner arter harabiyeti ve otonom sinir sistemi disfonksiyonu arasındaki korelasyonu varsaydık.
Yöntemler: Elektif koroner anjiyografi ile stabil anjina pectoris tanısı konulan 236 kişi Gensini skor sistemi ile iki gruba ayrıldı (GS): GS ? 32 (GS1) ve> 32 GS2 (GS2). Alt gruplar stenoz lezyonların konumu ve koroner arter hastalığı sayısına göre bölündü. Stabil angina pektoristen şüphelenilen normal koroner anjiyografili 86 olgu, kontrol grubu olarak seçildi. Tüm deneklerden 24 saatlik elektrokardiyogram alındı ??ve time-domain KHD sonucu analiz edildi (SDNN, SDANN, SDNNind, RMSSD, PNN50).
Bulgular: Kontrol grubu ile karşılaştırmada, GS1’de SDNN, SDNN, SDNNind ve RMSSD daha düşük; ve GS2’de SDNN, SDANN, SDNNind, PNN50 daha düşüktü; GS1 ile karşılaştırıldığında GS2’de SDNN daha düşüktü. Kontrol grubu ile karşılaştırmada, tek-damarda SDNN, iki-damar ve üç-damar hastalığında SDNN, SDANN daha düşüktü; iki-damar hastalığı ile karşılaştırmada üç-damar hastalığında SDNN ve SDANN daha düşüktü. Sağ koroner arter hastalığı ile karşılaştırıldığında, sol koroner arter hastalıklı grupta SDNN ve SDANN daha düşüktü, buna karşılık sol sirkumfleks lezyonları ile karşılaştırıldığında ise, sol ön inen arter SDNN lezyonlarında daha düşüktü.
Sonuç: KHD, koroner arter hasarı ve otonom sinir sistem disfonksiyonu arasındaki korelasyonun tahmininde önemli bir rol oynuyor olabilir.