2Department of Cardiology, University of Health Sciences, Haseki Training and Research Hospital; İstanbul-Turkey
3Department of Cardiology, University of Health Sciences, Bakırköy Sadi Konuk Training and Research Hospital; İstanbul-Turkey
4Department of Anaesthesiology, Division of Critical Care, University of Health Sciences, Bağcılar Training and Research Hospital; İstanbul-Turkey
Abstract
Objective: In this study, we aimed to investigate the prognostic accuracy of the presence of fragmented QRS (fQRS) on baseline electrocardiogram on the adverse outcome in critical patients with coronavirus disease 2019 (COVID-19) with cardiovascular disease (CVD).
Methods: The current study was retrospective designed and included 169 patients who were critically ill with COVID-19 and CVD (mean age of 62±15 years). The patients were grouped into those who died (non-survivor group) and those who survived (survivor group).
Results: The non-survivors were older and more often had CVD (p=0.009), hypertension (p=0.046), diabetes (p=0.048), cancer (p=0.023), and chronic renal failure (p=0.001). Although the presence of fQRS on the basal electrocardiogram was more common in patients who died, this was not statistically significant (p=0.059). Furthermore, non-survivors had more frequent the coexistence of CVD and fQRS (p=0.029). In Model 1 multivariate regression analysis, CVD alone was not a predictor of mortality (p=0.078), whereas coexistence of CVD and fQRS was found to be an independent predictor of mortality in Model 2 analysis [hazard ratio (HR): 2.243; p=0.003]. Furthermore, older age (HR: 1.022; p=0.006 and HR: 1.023; p=0.005), cancer (HR: 1.912; p=0.021 and HR: 1.858; p=0.031), high SOFA score (HR: 1.177; p=0.003 and HR: 1.215; p<0.001), and increased CRP level (HR: 1.003; p=0.039 and HR: 1.003; p=0.027) independently predicted the mortality in both multivariate analysis models, respectively.
Conclusion: fQRS may be a useful and handy risk-stratification tool for clinical outcomes by identifying high-risk individuals, especially among those with CVD.
2Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi; Kardiyoloji Eğitim Kliniği
3Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi; Kardiyoloji Eğitim Kliniği
4Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi; Anestezi Eğitim Kliniği
Amaç: Kardivasküler hastalığı (KVH) olan kritik koronavirus hastalığı 2019 (COVİD-19) tanısı alan hastalarda başvuruda çekilen elektrokardiyogramda (EKG) fragmente QRS (fQRS) varlığının prognostik değerini araştırmayı amaçladık.
Metod: Retrospektif olarak dizayn edilen bu çalışmada çalışma popülasyonu bilinen KVH’ı olan ve kritik COVID-19 tanısı konan 169 hastayı (ortalama yaş 62 ± 15 yıl) içermekteydi. Çalışma kohortu ölenler ve hayatta kalanlar olmak üzere iki gruba ayrıldı.
Bulgular: Ölen hastalar hayatta kalanlara göre daha yaşlı olup, KVH ( p=0.009) hipertansiyon (p=0.046), diyabet (p=0.048), kanser (p=0.023) ve konik böbrek yetersizliği (p=0.001) bu hastalarda daha fazla idi. Bazal EKG'de fQRS varlığı ölen hastalarda daha sık görülmesine rağmen, bu istatistiksel olarak anlamlı değildi. (p=0.059). Bununla beraber KVH ve fQRS birlikteliği ölen hastalarda daha sıkla gözlemlendi. (p=0.029). Model 1 çok değişkenli regresyon analizinde tek başına KVH varlığı mortaliteyi öngörmezken (p=0.078), model 2 çok değişkenli regresyon analizinde KVH ve bazal EKG de fQRS birlikteliği mortalitenin bağımsız öngördürücüsü idi (hazard ratio (HR): 2.243; p =0.003). Ayrıca, model 1 ve 2 analizlerde, ileri yaş (HR: 1.022; p = 0.006 ve HR: 1.023; p =0.005, sırasıyla), kanser (HR: 1.912; p = 0.021 ve HR = 1.858; p = 0.031, sırasıyla), yüksek SOFA skoru (HR: 1.177; p = 0.003 ve HR: 1.215; p < 0.001, sırasıyla), artmış CRP düzeyi (HR: 1.003; p = 0.039, ve HR: 1.003; p = 0.027, sırasıyla) mortalitenin bağımsız öngördürücüleri olarak bulundu.
Sonuç: fQRS, özellikle KVH olanlarda yüksek riskli bireyleri belirleyerek klinik sonuçlar için kullanışlı bir risk sınıflandırması aracı olabilir.